Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Twitter'da 2015'te en çok hangi spor olayı konuşuldu?

Resim
Twitter'da en çok Copa America konuşuldu - Sosyal paylaşım sitesi Twitter'da kullanıcılar tarafından 14 milyar etkileşim alan 2015 Copa America, bu yılın en fazla bahsedilen spor organizasyonu oldu - Kobe Bryant'ın basketbolu bırakacağını açıkladığı tweet, en çok retweet alan paylaşımların başında geldi 2015 Copa America, sosyal paylaşım sitesi Twitter'da bu yılın en çok bahsedilen spor organizasyonu oldu. Twitter'ın istatistiki verilerinden derlenen bilgiye göre Şili'nin ev sahipliğinde 3 hafta süren 2015 Copa America, 14 milyar etkileşimle yılın en fazla konuşulan spor etkinliklerinin başında geldi. Copa America'yı, 9,1 milyar etkileşimle Amerikan Üniversite Sporları Federasyonu (NCAA) Basketbol Ligi'nde "Mart Çılgınlığı" adı verilen maç dönemi takip etti. Kanada'da yapılan futbolda 2015 Kadınlar Dünya Kupası, 9 milyar etkileşimle üçüncü sırayı aldı. Bu organizasyonların ardından Wimbledon Tenis Turnuvası (8 milyar),

140 karakter!

Ne mübarek bir ülkede yaşıyoruz da şikayet edip duruyoruz. Bir ülke düşünün vatandaşlarının hepsi siyasetçi, terör uzmanı, dış politika dehası... Her ne kadar cari açık, gayri safi milli hasıla gibi terimleri bilmesek de, ülkenin ekonomisi üzerinde saatlerce tartışabiliriz.  Mourinho, Van Gaal, Benitez, Terim vs... Hepsi beceriksizin önde gideni bizim berber Orhan abinin gözünde. Öyle ki dünyanın en önemli teknik direktörü Del Bosque'yi "Yeniköy Kasabı" diye kıçına teneke bağ layıp kovmuş bir milletiz vesselam. Müzik, edebiyat, resim ve bilimum sanat bize göre değil, karı-kız, entel-dantel işi. Mesela; Amerikan vatandaşı Türk bir amca Nobel kazandı, bizim yaptığımız haber gençken beden eğitimi derslerinde futbola olan ilgisiydi. Neyse çok uzattım galiba. Bugün çok Mutlu oldum. Memleketimde ne kadar çok bilim insanı, mucit, tasarımcı varmış da haberimiz yokmuş. Neymiş efendim yerli otomobilimiz Cadillac'tan kopyaymış, bilmem Saab'ın teknolojisiymiş vs. vs. Dev

Dezenformasyonla mücadele...

Resim
Etnik bir gerilim ve sıcak çatışmanın yaşandığı bir ülkede bilgi kirliliği doğrudan bir iç barış ve güvenlik meselesidir. Gerekirse 7/24 dezenformasyona karşı doğru bilgi aktarmalı, bunu çok sayıda kanalla yapmalıdır. “14 yaşında bir çocuğun hayatının çöpte sonlandığı ülke benim ülkem olamaz. Seçilmişler ne zaman dur diyeceksiniz?” diyor Ümit Boyner. “Hangi çocuk? Hangi çöplükte? Neden ölmüş? Hiçbir delile dayanmadan bunları yazmaktan utanmalısınız” diye cevap veriyor Mustafa Varank. Haber yalanlanıyor. Ama bu durum Boyner’e sözünü geri aldırmıyor. Medyaya güven kaybolmuşsa, bunun da kabahatini hükümete yüklüyor. ** Boyner’in medyaya güveni ne zaman kayboldu? Türkiye’de daha önce güvenilecek bir medya var mıydı? Hürriyet’in ordudaki militarist unsurların bülteni gibi çıktığı dönemde medyaya güvenini kaybettiğini söylemiş miydi? TÜSİAD o dönemde kaygılarını açıklamış mıydı? Yarın CHP Hükümeti olsa ve ülkeyi yaksa devletçi sermaye kaygı duyar mı? Bu yönde çok soru sorabi

Bayrampaşa'dan Barcelona'ya bir "Arda" hikayesi...

Resim
Futbola Altıntepsi Makelspor'un altyapısında başlayan Arda Turan, 16 yıl sonra dünyanın en büyük kulüplerinden Barcelona'ya transfer oldu.   Futbola büyüdüğü Bayrampaşa'nın takımı Altıntepsi Makelspor'un altyapısında adım atan milli futbolcu Arda Turan, 16 yıl sonra 34 milyon avro karşılığında İspanya Birinci Futbol Ligi (La Liga) takımlarından Barcelona'ya transfer oldu. Galatasaray Kulübü'nün altyapısına, çocukluğunu geçirdiği İstanbul'un Bayrampaşa ilçesindeki Altıntepsi Makelspor'dan henüz 12 yaşında transfer edilen  Arda Turan, 2000 yılında girdiği Florya Metin Oktay Tesisleri'nde yıldızını giderek parlatarak, A takım kaptanlığına kadar yükselmeyi başardı. Arda, A takıma ilk kez yükseldiği 2004-2005 sezonunda Türkiye Kupası'nı kaldırdı. 2005-2006 sezonunun ikinci yarısını ise Manisaspor'da kiralık olarak geçiren Arda, burada ortaya koyduğu başarılı performansla hem teknik direktör Eric Gerets'in dikkatini çekti hem

Bir Dalkavuk(luk) hikayesi...

Eski zamanların birinde kudretli, haşmetli, akıllı bir padişah yaşarmış. Bu padişah, doğudan batıya dünyaya nizam verir, bilcümle işleri tamam edermiş. Padişahın çok sevdiği bir de dalkavuğu varmış. Dalkavukluk mesleğinde eşi bulunmaz bir üstat imiş. Lakin vakit erişmiş. Bu yetenekli dalkavuk rahmet-i Rahman'a kavuşmuş. Bir ay, iki ay, üç ay dalkavuksuz idare eden padişah, bir süre sonra 'bu böyle olmayacak' deyip kendisine bir dalkavuk almayı murat etmiş. Vezirlerini çağırmış. 'Tiz elden çığırtkanlara haber verin. Memlekette kendisine güvenen ne kadar dalkavuk varsa huzuruma gelsin. Bizzat hepsini imtihan edip en kabiliyetlisini yanıma alacağım' diye emretmiş. Memleketin dört bir yanına dağılmış çığırtkanlar. Elde davulları, dört bir yanda çığırmışlar: 'Haşmetli padişahımız, kendisine güvenen dalkavukları huzuruna bekliyor. En beğendiği dalkavuğu yanına alacak. Duyduk duymadık demeyin.' Memlekette dalkavuk mu biter? Yüzlercesi, ilan edilen tarihte dayanmışl

Türkiye'de basın özgürlüğü: Yalanlar ve gerçekler!

Resim
Türkiye'de geçtiğimiz hafta 36 günlük siyasi gazete yayınlandı. (3 spor ve 1 ekonomi gazetesi hariç) 22 gazete mevcut iktidara, AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanına açıkça muhalefet eden gazeteler. 3 ulusal gazete rengini çok belli etmiyor. Ne açıkça muhalefet yapıyor ne de mevcut yönetimin yanında yer alan haberlere yer veriyor. 11 gazete ise muhalefet medyasının "yandaş, havuz" diye nitelendirdiği grupta yer alıyor. Türkiye'de basın özgürlüğünün olmadığı tezini ulusal ve uluslararası arenada en çok işleyen Fetullah Gülen Cemaati'nin ise 1'i İngilizce yayın yapan  toplam 5 gazetesi var. Aralarında Sözcü, BirGün, Yurt, Cumhuriyet gibi bazı muhalif gazeteler her gün birinci sayfalarında başta Cumhurbaşkanı olmak üzere mevcut iktidara hakaretamiz ifadeler kullanıyorlar. Özellikle Yurt ve BirGün gazeteleri bunu "diktatör, katil, hırsız" gibi ifadelerle açıkça yapıyor. Türkiye'de basın özgürlüğü o kadar kısıtlı ki, terör örgütü PKK&#

Transfer çılgınlığı: 4 yılda 327 milyon avro!

Resim
 Transfer çılgınlığı: 4 yılda 327 milyon avro! UEFA'nın finansal fair play kriterleri ve son yıllarda bazı kulüpler hakkında ekonomik durumları için soruşturma açması, Türk takımlarının transfere büyük paralar harcamasının önüne geçemedi. Türkiye'de "Dört büyükler" olarak adlandırılan Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor, son 4 sezonda transfer ettiği veya kiralık olarak renklerine bağladığı futbolcular için toplam 327 milyon avro para ödedi. Galatasaray, 2011-2012, 2012-2013, 2013-2014 ve 2014-2015 sezonlarını kapsayan bölümde, "Dört büyükler" arasında en fazla bonservis ücreti ödeyen kulüp oldu. Sarı-kırmızılıların son 4 sezonda imza parasıyla birlikte gerçekleştirdiği transferler için kasasından çıkan para, 121 milyon 285 bin avro oldu. Geride kalan sezon tek transfer yapan, bunun için de bonservis bedeli vermeyen Fenerbahçe, diğer 3 sezonda renklerine bağladığı futbolcular için 85 milyon 950 bin avro ödedi ve bu alanda Gala