Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Türk futbolundan Turgay Şeren geçti

Resim
"Berlin Panteri" lakabıyla tanınan Galatasaray ve milli takımın efsane kalecisi Turgay Şeren, Türk futbolunda önemli izler bıraktı. Gerek uzun yıllar kaptanlığını yaptığı Galatasaray gerekse adını altın harflerle tarihine yazdırdığı milli takım formasını gururla ve onurla terletti hep. Ölümünün ardından günümüzde birbirlerine selam dahi vermekten kaçınan rakip takımları aynı söylem altında birleştirmeyi başardı. "Taraflı tarafsız herkesin takdir ettiği" tanımlamasını sonuna kadar hak etti. Türk futbolundan gerçek bir yıldız kaydı. Türk futbolundan bir  Turgay Şeren  geçti.  2010 yılında verdiği bir röportajda, "Beni, parayı alıp bankaya koymak için değil, parayı sarf etmek ve etrafına sarf ettirmek için seven bir insandı diye hatırlamalarını isterim" demişti büyük kaptan. Günümüzün yıldızlarına, forma yerine  parayı tercih eden endüstriyel futbolcularına nazire yaparcasına... 15 Mayıs 1932'de Ankara Keçiören'de, Mustafa Kemal Atatürk'

Muhammed Ali: "En çok Allah'ın beni cennetine koymamasından korkuyorum"

Resim
Muhammed Ali... Efsane tanımlamasını sonuna kadar hak etmiş, gerek sporculuğuyla gerek politik duruşuyla dünyanın adından en çok söz ettiren kişiliklerinden biri. Sanat, politika, spor ya da cemiyet hayatından tanınmış bir kişi vefat ettiğinde, "... dünyasından bir yıldız kaydı" başlığını Türk basınında sıkça görmüşüzdür.  Belki de bu manşeti gerektiği şekilde hak eden ender insanlardan biriydi; Muhammed Ali. Sporcu kimliğinin, bokstaki büyük ba şarısının yanı sıra Müslüman kimliği, ABD gibi geçmişte farklı tenli insanlara karşı sicili pek parlak olmayan bir ülkede siyahi oluşu, politik duruşu ve daha birçok özelliği Muhammed Ali'yi "yıldız" yapmaya fazlasıyla yetiyordu. "Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım" dediğinde sadece boks sporunda bir efsane olarak kalmayacak, "Vietnamlılar bana bir şey yapmadı ki, onlarla savaşayım" diyerek, belki de yaşadığı dönemin en radikal çıkışlarından birine imza atarak, ezilen halkların gönlün

Bir İsviçre yazısı...

Resim
İSVİÇRE Avrupa'nın batısında yer alan, Almanya, Fransa, İtalya ve Avusturya ile sınır olan dünyanın belki de en "kibirli" ülkelerinden biri. Evet kibirli ifadesini bilerek kullandım zira İsviçre dünyanın kişi başına düşen milli gelirler kıyaslandığında en zengin ülkelerinden biri. Bu nedenle dünyaya ihtiyacı olmadığını ve her şeyin para eksenli döndüğünü düşünen İsviçre, Avrupa Birliği'ne NATO'ya vs. üye değildir.  Hatta Birleşmiş Milletler'e bile 2002 yılında üye olmuşlardır.  26 kantondan oluşan İsviçre'nin nüfusu yaklaşık 8 milyondur. Dünyanın da en önemli ekonomik kentleri arasında kabul edilen Cenevre ve Zürih İsviçre'de bulunur.  İsviçre Kültürel anlamda da dünyanın en ilginç ülkelerinden biridir. Kantonlar arasında farklı diller konuşulur ve farklı ekonomik kültürel yapılar mevcuttur. Ülkenin genelinde Almanca, Fransızca ve İtalyanca ana diller olarak kabul edilir ve İngilizce de yaygın olarak konuşulur.  Avrupa'nı

Devrim ve ‘Karşı Devrim’: Kim kimi tasfiye edecek?

Türkiye'de son üç yılda  şiddetini artıran , neredeyse  ölüm kalım savaş ına dönüşen bir  kavga  var. Bu kavgayı bir  iç iktidar  mücadelesi olarak görebilirsiniz. Bir  değişim  mücadelesi olarak görebilirsiniz. Bir  ideolojik ayrışma  olarak görebilirsiniz. Bir kimlik, tarih hesaplaşması  olarak görebilirsiniz. Türkiye'nin darbeler tarihiyle  bağlantılı olarak yorumlayabilirsiniz.  AK Parti  ile diğerlerinin hesaplaşması olarak görebilirsiniz. Çünkü bu ihtimallerin hepsinin bir  alıcısı  var, bir taraftarı var. Hepsinin bir ölçüde  doğru  tarafları var. Ama  hiçbiri kavganın tamamını, esasını anlatmıyor . Hiçbiri aslında ne tür bir mücadele verildiğini tam olarak  tanımlamıyor . Hiçbiri, ülkenin ve milletin nasıl bir  sırat köprüsünden geçtiğinin , ne tür saldırılar altında olduğunun  çerçevesini  çizmiyor. Tarih değiştiren, harita değiştiren Geçmişe bakıyorum. Bölge ülkelerin tarihine,  siyasi tarihteki büyük dönüşümlere ve kırılmalara , Osmanlı ve Türkiye'nin geçirdiği e