Furkan


19 yaşında bir genç. Biraz çocuk belki, belki biraz adam. Gözünü kırpmadan ölüme koşuyor. Tek derdi var: Şehit olmak...


Annesinin eline sımsıkı sarıldı. "Hakkını helal et anne. Ben şehit olmaya gidiyorum." Yaşlı kadının gözyaşları yanaklarından süzülmeye başladı. Nutku tutulmuştu bir şey diyemedi. Babası vakurdu. "Yolunuz açık olsun oğlum. Selametle" diyebildi, yutkunarak..

19 yaşında bir genç. Adı Furkan. Kayseri'den maddi durumu iyi sayılabilecek bir ailenin çocuğu. üsteki babasının görevi nedeniyle gittiği ABD'de doğduğu için ABD pasaportu taşıyor. Hayat onun için, onun yaşıtlarına sunduğu gibi çok farklı seçenekler sunmuştu aslında. Ama o hepsini elinin tersiyle itti. Gezmek, eğlenmek, yaşıtları gibi umursamamak...Hepsini reddetti. Onun tek bir derdi vardı. Tek bir gayesi vardı...

Yeni yeni gürleşmeye başlayan sakallarını çocuksu görünümünü biraz olsun alıyordu. Gemiye bindi. Herkesle kader birliği ettiğini biliyordu. Üzerindeki elbiselerin hiçbir önemi yoktu. Kendini beyazlar içinde düşlüyordu. İhrama girmiş ve şehit olmaya hazır. Hayalinde Mekke'nin Fethi vardı. Gazze'ye gidecekti. Mücahidlerle birlikte. Direnecekti gerekirse ve şehit olacaktı...


1. Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik.



2, 3. Ta ki Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, sana olan nimetini tamamlasın, seni doğru yola iletsin ve Allah sana, şanlı bir zaferle yardım etsin.



4. O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.



5. Bütün bunlar Allah'ın; inanan erkek ve kadınları, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyması, onların kötülüklerini örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir başarıdır.



6. Bir de, Allah'ın, hakkında kötü zanda bulunan münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve Allah'a ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir. Kötülük girdabı onların başına olsun! Allah onlara gazap etmiş, onları lanetlemiş ve kendilerine cehennemi hazırlamıştır. Orası ne kötü bir varış yeridir!



7. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.



8. (Ey Muhammed!) Şüphesiz biz seni bir şâhit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.



9. Ey insanlar! Allah'a ve Peygamberine inanasınız, ona yardım edesiniz, ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah'ı tespih edesiniz diye (Peygamber'i gönderdik.)



10. Sana bîat edenler ancak Allah'a bîat etmiş olurlar. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah'a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir mükâfat verecektir.



11. Bedevîlerin (savaştan) geri bırakılanları sana, "Bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu; Allah'tan bizim için af dile" diyecekler. Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: "Allah sizin bir zarara uğramanızı dilerse, yahut bir yarar elde etmenizi dilerse, ona karşı kimin bir şeye gücü yeter? Hayır, Allah yaptıklarınızdan haberdardır."



12. (Ey münafıklar!) Siz aslında, Peygamberin ve inananların bir daha ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, sizin gönüllerinize güzel gösterildi de kötü zanda bulundunuz ve helaki hak eden bir kavim oldunuz.


Fetih Suresi'nin ilk 12 Ayet-i Kerimesi'ni okudu. Son Ayet-i kerimeyi bir daha bu kez sesli bir şekilde tekrarladı. "(Ey münafıklar!) Siz aslında, Peygamberin ve inananların bir daha ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, sizin gönüllerinize güzel gösterildi de kötü zanda bulundunuz ve helaki hak eden bir kavim oldunuz."


Abdestini bitirip tam kurulanıyordu ki, bağrışmaları duydu ve hemen güverteye doğru koştu. Çığlıklar, bağrışmalar, koşuşturanlar. Yerde yüzükoyun yatan birisini gördü. Gözleri doldu. Mermi sesleri kulağında Fetih Suresi gibi yankılanıyordu. Şehadet vakti gelmişti. Salavat getirerek koştu. Helikopterden atlayan askere doğru koştu. Bir kurşun. Yıkıldı. Onu bir kurşunun durduramayacağını düşünecek olmalılar ki 3 kurşun daha sıktılar.

"Onlar'ı sakın öldü sanmayın, onlar diridirler. Rabbleri katında rızıklanmaktadırlar. Allah'ın kendilerine verdiği ihsanlardan dolayı sevinç içindedirler.Arkalarından henüz kendilerine katılmayan kimselere de hiç bir korku olmayacağını ve üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler.
Onlar Allah'tan olan nimet ve keremin; Allah'ın müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesinin sevinci içindedirler."

(Al-i İmaran:169-171)


Yorumlar

  1. İsrail yaptığı bu rezilliğin ve şerefsizliğin hesabını er yada geç çok kötü bir biçimde verecektir. Masum ve silahsız insanların canına kastetmek ancak ve ancak israil yapabilir. Ama israilin bu yaptığı şerefszlik bir gün mutlaka cezasını bulacaktır. Ben buna yürekten inanıyorum. Gemi de hayatına kaybeden vatandaşlarımıza allahtan rahmet yakınlarına da baş sağlığı dileklerimi sunuyorum. Mekanınız cennet olsun.

    YanıtlaSil
  2. http://www.milliyet.com.tr/flas-iddia-bir-sonraki-gemide-erdogan-da-olacak/dunya/sondakika/05.06.2010/1247077/default.htm

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Özgecan Aslan cinayeti, idam cezası ve kısas...

Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber!

Lütfen çimlere basınız!