Kayıtlar

Mart, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Türk futbolu ve La Fontaine'den masallar!

Resim
Deveye sormuşlar; "Neden boynun eğri?" diye, "Nerem doğru ki!" yanıtını vermiş. Türk futbolunun hali devenin şeklinden bile daha eğri. Henüz "şike süreci"nin şokunu atlatamamış Türk futbolu, yıllardır kendisine en büyük darbeyi vuran zihniyetler yüzünden yine "dip" durumda. Ligimizde kötü futbola, seyirci azlığına, basiretsiz yönetimlere rağmen Avrupa'da bile olmayan şampiyonluk mücadelesi var; iyi ya da kötü! Türk futbolunun lokomotifi olan Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe son yıllarda eşine az rastladığımız bir şekilde zirve mücadelesi veriyor. Bazen maçların oynandığı cuma, cumartesi, pazar hatta pazartesi günleri lider değişiyor. Derbi maç. Bir tarafta, kaybetmesi halinde zirve yarışından kopacak belki de şampiyonluk yarışına havlu atacak, geçtiğimiz hafta Gençlerbirliği'ne yenilmiş, puan kaybına tahammülü olmayan bir Fenerbahçe, Diğer tarafta 25. haftaya en yakın rakibi Galatasaray'ın önünde lider giren, UEFA Avrup

Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber!

Resim
18 Mart 1915. 100 yıllık destanın ve şehitlerimizin anısına. Ruhları şad olsun... ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı' Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi! Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer, Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer. Yedi iklimi cihânın duruyor karşında, Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk: Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ... Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ! Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil, Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil, Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına; Döktü karnındaki esrârı h

Ey çamur yiyen karga!

Resim
Allah sana bütün isimleri öğretmiştir. Allah sana kalem ile öğretmiştir. Allah seni kendine benzeterek yaratmıştır. Seni yaratmış ve kendi yaratıcılığını övmüştür. Seni yaratıp ayağa kaldırmış, uzak ve yakınındaki bütün melekleri ayağına kapandırmıştır. Bütün melekleri sana boyun eğdirmiştir. Yer, gök ve onlarda bulunan her şeyi senin güçlü ellerine bırakmıştır. Senin yanına gelerek kendi özel emaneti omuzlarına yüklemiştir. Seninle anlaşma yapış, seninle ev arkadaşı olmuştur.  Ne yaptığını görmek için seni gözetlemeye durmuştur. Sense tarih caddesini önüne katıp yola düştün, Allah'ın emanet yükü omuzunda, Allah'ın sözleşmesi elinde, Allah'ın sana öğrettiği isimler yüreğinde, Allah'ın ruhu, "varlığının" bedeninde... Bütün sermayen "asır". İşin ne? Bütün yaptığın sermayeden yemek! Hayatının hüneri ne? Zarar etmek; kârdan zarar değil, sermayeden zarar: "Hüsrân". "Ve asra yemin olsun ki insan daima ziyandadır". Bunun adı da y

1 yılda, 335 kadın!

Resim
Geçen yıl öldürülen kadın sayısı korkunç bir seviyeye ulaştı. 2014'te 296 kadın eş, sevgili, baba ya da kardeş kurbanı oldu. 776 kadın yaralandı... 52 intihar girişiminden 39'unda kadınlar öldü. Taciz, tecavüz ve şiddet yüzünden hayatını kaybeden veya intihar eden toplam kadın sayısı 335'i buldu... Yukarıdaki rakamlar, uydurma ya da tahmin değil. Ne yazık ki resmi bilgiler! (1) Nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan Türkiye'nin, cahiliye dönemini aratmayacak şekilde kadın cinayetlerinde bu derece ileri seviyeye gidiyor olması hakikaten üzerinde ciddi ciddi düşünülmesi gereken bir konu. Nereye doğru gidiyoruz, sonumuz ne olacak? Bu rezilliği, kepazeliği durduracak bir güç yok mu? Töre denilen cahiliye adetlerini İslamiyet'e isnat edip cinayet işleyenler, zulmedenler, bu yaptıklarının bedelini çok ağır bir şekilde ödeyeceklerdir. Zira, İslamiyet'in getirdiği en büyük yeniliklerden biri kadınlara miras, boşanma ve evleneceği kişiyi seçme hakkı tanımas