Türk "spor" medyası!

Aşağıdaki fotoğrafa dikkatli bakın! Kaç kişi fotoğraftaki sporcunun kim olduğunu bilecek, açıkçası çok merak ediyorum.

Ancak maksadım bu fotoğraftaki kişiyi sormak değil. Fotoğrafın arkasında bir masa ve üzerinde bir yazı var. İngilizce "press" yani "basın" yazısı... Bu yazı, o masanın gazeteciler için ayrıldığını gösteriyor. 

Ne var ki masada yalnızca bir kişi oturuyor!

Fotoğraftaki sporcu, milli tekvandocu Nur Tatar. Hani 2012 Olimpiyat Oyunlarında Türkiye'ye gümüş madalya kazandıran sporcumuz. 

Olimpiyatlarda yer almak bile her sporcuya her ülkeye kolay nasip olmayacak bir başarıdır. Dünyanın en önemli sporcularının kategori farkı olmaksızın -yani olimpiyatta futbol önemli atletizm önemsiz ya da yüzme önemli güreş önemsiz değildir- bir araya geldiği ve kendine has kültürü olan olimpiyatlara katılım sağlayabilmek hatta madalya kazanabilmek bir sporcunun kariyeri açısından zirve noktalarındandır. 

"Cep Herkülü" lakaplı Naim Süleymanoğlu veya "Asrın Güreşçisi" Hamza Yerlikaya olimpiyatlarda kazandıkları altın madalyalarla bu unvanları almışlar ve Türk milletinin kalbinde silinmez yerler edinmişlerdir. 

Nur Tatar, 2012 Londra'da gümüş madalya kazanarak büyük bir başarıya imza attı ama henüz 22 yaşında yani büyük bir sakatlık yaşamazsa 2016'da hatta 2020'de altın madalya kazanma ihtmali çok yüksek. 

Şimdi, yukarıdaki fotoğrafta 1992 Van doğumlu Türkiye'nin en önemli yeteneklerinden Nur'un müsabakasından bir fotoğraf karesi. Müsabakalar sırasında verilen küçük bir arada çekilmiş. Antalya'da devam eden Avrupa Kulüpler Tekvando Şampiyonasında. 37 ülkeden, 221 kulüp ve 850 sporcu katılıyor. Şampiyonada birinci olan sporcular Rio Olimpiyat Oyunları'na 10 puan önde girecek. 

Gel gör ki, belki de 2016'daki altın madalya alacak sporcularımızdan birinin hazırlıklarını izleyen tek bir basın mensubu bile yok (Ajanslar hariç)! Spor, pardon futbol medyamızın içler acısı durumu! Fotoğraf karesinin sağında tek başına oturduğu görülen kişi ise, nasılsa o sandalyelere oturan kimse yok diye düşünen bir görevli! 

Türk spor medyasının -ki ajanslar ve birkaç çılgın hariç spor medyası kalmamış, futbol medyasına dönüşmüşlerdir- halini özetleyen güzel bir fotoğraf karesiydi yukarıda paylaştığım.  

Milyon dolarlar kazandığı  halde ülke sporuna zerre katkısı olmayan futbolcuları, kendi çıkarları, ekonomik menfaatleri, hırs tatminleri için kulüp başkanlığı yapan yöneticileri, birkaçı müstesna sözüm ona teknik direktörleri sayfalarına taşıyan, ekranlarına çıkaran malum spor medyamızın hali aslında bu fotoğraf karesindeki görünen! 

  

Ve hiç kimse tirajdan, reyting kaygısından Türkiye'de futbolun dışında diğer spor dallarına ilgi gösterilmemesinden dem vurmasın. 

Spor medyası ilgi göstermiyor diye, sözüm ona milyon taraftarı olan kulüp takımları futbolun dışında yatırım yapmıyor diye bu millet spordan da vazgeçmiş değil üstelik. 

Siz görmeseniz de, konuşmasanız da, ekranlarınıza çıkarmasanız da bu ülkenin evlatları Türk bayrağını gururla ve başarıyla taşıyorlar. 

Siz gözlerinizi, kulaklarınızı kapatsanız da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü 20 branşta 40 bin sporcusuyla bu ülkenin yüz akı. 

Siz gözlerinizi, kulaklarınızı kapatsanız da Türk kızak takımı Asya Kupası'nda Türkiye'ye tarihinin ilk altın madalyasını kazandırıyor.

Siz gözlerinizi, kulaklarınızı kapatsanız da Nur Tatar, olimpiyat yolunda emin adımlarla ilerliyor!

(Not 1: Yukarıdaki fotoğrafta, Japonya’da geçtiğimiz Aralık ayında düzenlenen Asya kupası kızak yarışmalarına katılarak bir altın ve bir gümüş madalya kazanan  Türk sporcular ve federasyon başkanı Serkan Yaşar görülüyor. Türk sporculardan Buse Çetin olimpik kızakta birinci olurken Berlin Şefketlioğlu ise ikinci olarak tarihi bir başarı elde etmişti.)

(Not 2: Nur Tatar'ın fotoğrafını paylaşarak bu yazıyı yazmama vesile olan gerçek "spor" muhabiri ve emekçisi Engin Kocabıyık'a teşekkürü borç bilirim.)